Sayfalar

23 Eylül 2014 Salı

yollar ve yollar ve bir üzgün kuş..

benim yolculuk sevdiğim bir sır değil. işte yine o vakitler geldi. yarın bu saatlerde uçağıma doğru ilerliyor olacağım. ve benim ilk defa “seyahatler çekmiyor içim”.. geride bırakacak şeyleri olunca yolculuğun tadı çıkmıyormuş ben bugün bunu anladım. sevdiceğim, annem ve ablam.. ilk defa istanbul’dan ayrılmak bile zor geliyor.. o yüzden de bir tuhaf melankoli üstümde.. raif efendi’nin geride bir şey unutmuş da ayakları geri geri gider ve bulabilme ümidiyle ceplerini yoklar ruh halindeyim..

her şeyin üstüne bir de hayat kararsız insanlar için gerçekten çok zor. seçeneklerin arasında kaybolup gidiyor insan. bugünlerde bir şeyler satın almayı denediniz mi? ben mesela bir bilgisayar alma niyetiyle aylar önce çıktığım dünyadan henüz döndüm. uçak bileti evreni, hosteller alemi, çantalar dünyası, montlar supernovası, ayakkabı karadeliği.. valiz hazırlama cehennemi..

bir de tabi çıkmayan hibe. birinci sıra yedek iken benden sonraki yedeğe çıkan hibeden bahsediyorum. ha bir de dilekçelere, şikayetlere “yoğunluk” sebebiyle yanıt vermeyen üniversite.. bugün git yarın gelci, ilgili kişi izindeci, bizim yetkimiz yokçu, o işe biz bakmıyoruzcu devlet zihniyeti.. vi lav bürokrasi..

sonuç olarak işte bugün buradayım. sevdiceğimin cuma günkü suit sürprizinden, pazar günü gözyaşları içindeki vedalaşmamızdan, annemin ağlamaktan kırmızı burnundan, babamın ben endişelenmiyorum ki tavrı altındaki kaygılarından sonra işte burada gözyaşlarımı burnumu sıka sıka engellerken bir camdan geçip giden yolları izliyorum. bir evden diğerine.. bir memleketten ötekine..diyebilirsiniz ki hah kardeşim ilk defa mı ayrılıyorsunuz da sen bir yerlere gidiyorsun, hayır, ama insanın düzeni yerine oturunca üzerindeki en ufak değişiklik tsunami etkisi yaratıyor insanda, fazlasıyla önemliymiş gibi geliyor önemine alışılan diğer şeyler arasında.

daha iyi ruh halleriyle geri döneceğim, sevgilerle.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder