Sayfalar

21 Şubat 2013 Perşembe

çok güzel okumalık: comissario brunetti

kanal boyu dar ve çıkmaz sokaklar, pencerelerinden çiçekler sarkan pastel evler, lagüne açılan meydanlar, köprüler, sandallar, gondollar, vitrinlerde maskeler.. sahne venedik.

kahramanımız guido brunetti, venedik polis teşkilatında çalışan, karısı ve iki çocuğuyla sıradan bir hayat süren, geleneklere bağlı ama açık fikirli ve zeki venedikli bir komiser. asla küçümseyemeyeceğiniz, öz güveni yüksek, tarz sahibi bir adam, çok kuvvetli sezgileri var, empati kurmakta, insanları anlamakta, yozlaşmayı sezmekte üstüne yok.
bizimkinden pek farklı olmayarak adaletsizlik, yolsuzluk ve rüşvetlerle yozlaşmış italyan bürokrasisi içinde dürüst kalabilmiş, kariyer hırsı olmayan, konumundan ve hayatından memnun, haksızlığa tahammül edemeyen, eski yunanca eğitimi almış, hukuk okumuş bir polis. kitapları, tarihi, müziği, aşık olduğu memleketi venedik'in sokaklarında yürümeyi seviyor. güzel olan her şeye zaafı olan ve hayranlık duyan, hayattan keyif alan tipik bir italyan erkeği. onu sevmemek mümkün değil, tanıdığımız biri gibi doğal karşılıyoruz onu. bir polis, ciddi bir aile babası, sadık bir eş, insanlığa hala inancı olan, duygusal ama duygularını pek belli etmeyen bir adam. bir okul arkadaşınızın saygıyla karışık biraz korktuğu ama her şeye rağmen takdir ettiği babası gibi geliyor bize.

hikayelerin en güzel tarafı gerçekçi olmaları. hem toplumsal hem de bilimsel gerçekçilikte, insan doğasının aksaklıklarını görmek mümkün oluyor. üstelik hikayeler venedik sokaklarında uzun uzadıya gezme şansı da veriyor. acqua alta zamanı venedik'i, mestre'yi ve padova'yı da unutmayalım:)

komiser brunetti, olayları çözerken olağanüstü yetenekler sergilemiyor (örneğin bir bakışta bir kişinin mesleğini tahmin edemiyor ya da ayakkabısındaki çamurdan şehrin neresinden geldiğini söyleyemiyor -kiminle kıyasladığımı biliyorsunuz:), ama bu olağanüstü olmama durumu olayların sürükleyiciliğini azaltacağına doğallığıyla bizi içine çekiyor. diyebilirim ki brunetti tüm olayları zekası, sezgisi ve vicdanıyla çözüyor.
okurken, işlerin hızlanması için baskı yapan emniyet müdür yardımcısı patta'nın iktidar hırsıyla yanıp tutuşan bir bürokrata benzerliğini gördükçe şaşırıyorsunuz. bazı şeylerin nasıl görmezden gelindiğini, örtbas edildiğini açıkça görüyorsunuz. veya brunetti'nin patta'nın sekreteri signorina elettra'ya diğerlerine kıyasla nasıl bir zaafla   yaklaştığını ama sadık bir eş olarak duruşunu asla bozmadığını görmek hoşunuza gidiyor. veya brunetti'nin karısı ve çocuklarıyla olan mutlu ve sağlıklı iletişimini adeta kıskanıyorsunuz.

operada cinayetten soylu çürümeye kadar içine çeken, sürükleyici, heyecanlı bir seri. cinayetler, uluslararası yolsuzluklar, bürokratik çürüme, vahşi insan doğası, iktidar hırsları.. venedik sokaklarında aksiyon.

yazar donna leon, dünyanın çeşitli yerlerinde turist rehberliği, reklam yazarlığı ve öğretmenlik yapmış, sonrada gelip venedik'e yerleşmiş ve buraya aşık olmuş bir amerikalı. brunetti'yi kendi vatanında böylesine iyi bir komiser yapan da bu aşktan başka bir şey olmasa gerek.

kitaplar ayrıntı yayınlarından, kara ayrıntı serisinden. cağaloğlu'ndaki yayınevinden tanesi ortalama 4 tl'den alınabilir. gitmeye üşeniyorsanız da internet kitapçılarının stoklarında hala mevcut. polisiye seviyorsanız ve yeni bir şey arıyorsanız kesinlikle tavsiye ediyorum, kaçırmayın.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder