Sayfalar

28 Ağustos 2012 Salı

kuzeyde bir güney şehri: batum

gözlerinizi kapayın ve yeşil-mavinin kenarında, uçsuz bucaksız taşlı bir sahili, parlak güneşin altında gölgeli uzun bambu ağaçlarını, altın heykelli büyük çeşmeleri, geniş meydanları, ahşap pencerelerden eski perdelerin uçuştuğu avlulu evleri, kırmızı kiremitten kiliseleri, sivri çatılı saat kulelerini, arnavut kaldırımlı dar sokakları, beyaz gövdeli okaliptüs ağaçlarını, denizi, ormanı, şehri ve pasparlak sarı güneşi düşünün. işte burası batum.
dik çatılı, sivri kuleleriyle kuzeyi, sabahın en erken saatinde 30 derecenin üzerindeki sıcaklığı, caddelerde pareolarıyla gezen incecik sarışın kızları, az katlı, pastel boyalı avlulu minik evleriyle güneydeki sahil kasabalarını hatırlatıyor insana.

batum'un dış mahalleleri sefalet içinde, öyle fakir, komünist dönemden kalan çok katlı apartmanların dış cepheleri ya teneke ile ya plastikle kapatılmış yağmur girmesin soğuğu tutsun diye, insanda bir merhamet duygusu uyandırıyor. modern karadeniz sahiliyse insanın içinden bir kıskançlık dalgası geçmesine sebep oluyor; birkaç kilometre ötesinde aynı sahil bomboş, kıyı köyleri karadenizin korkunç mimarisiyle düzensiz, boyasız, estetik olmayan her şeye örnek olabilecek kadar zevksiz uzayıp gidiyor.



sınır dağların eteklerinde ve denizin kıyısında bir köyü ikiye bölmüş: sarp ve sarpi. vizeyi bırakın pasaport bile istenmiyor kapıda, kimlikle beraber 1 tl karşılığında bir belge düzenleniyor, artık o hem kimlik hem pasaport hem de vize. türkiye tarafında işler kaplumbağadan hallice ilerliyor, sabahın en erken saatinden itibaren geçiş 1 saati buluyor. gürcistan tarafıysa tabiki jet hızıyla işlem yapıyor. yanınızda çoluk çocuk varsa hem anneden hem babadan vekalet gerekiyor sınırı geçebilmesi için, başkasının arabasıyla geçmeyi düşünüyorsanız da noter onaylı bir "izin" belgesi lazım. gümrük işlerinden sonra yürüyerek sınırı geçip gidiyorsunuz. hemen ilerde otobüsler, minibüsler ve taksiler bekliyor batum'a götürmek için. otobüs 3 lari, minibüs 1,5 lari, taksiyse 20 lari. taksilerle ilgili ilginç olan, plaka almaları gerekmiyor, herhangi bir arabayla (ki bunlar genelde 5 bin lariye alınabilen mercedes gibi lüks arabalar) taksicilik yapmak mümkün, benzinse buranın tam yarı fiyatına.
lariden bu kadar bahsetmişken gitmeden cebe biraz atmak iyi olur, dolar kabul etseler de tl ve euro'yu istemiyorlar.

20-25 dakika sonra minibüsten çarşıda, kalabalığın başladığı bir yerde inip sahile doğru yürümeniz lazım yani sola doğru aşağı:) gezilip görülecek her yer sahilin etrafında olduğundan haritasız gezmek çok kolay. kaybolmanın zor olduğu nadir yerlerden biri yani batum. kahvaltı veren yerel bir kafe bulmak zor, öyle bir alışkanlıkları yok çünkü. sahil tarafında sheraton'ın solunda tam köşede fanfan isimli bir kafede bunu telafi edebilirsiniz, kahvaltı tabağı artı omlet artı içecek bir şey kişi başı 10 lari. üstelik kiremit rengi tuğlalarıyla, vintage iç dekoruyla (kesinlikle bir küba havası), yemyeşil parka bakan ahşap pencerelerinde takılı krem rengi eski perdeleriyle güzel bir yer burası.

sahildeki devasa park hem serin hem de çok güzel. ziyaret edilmesi gereken yerler batum bulvarı'nda olduğundan parkın içinden güzelim evleri, otelleri, casinoları izleyerek yürüyün. minik bir hayvanat bahçesi ve love statue (kordon boyunda güzel bir heykel) de bu parkın içinde. park, devasa bambu ağaçlarından bir ormanın, heykellerin, köprülerin, çeşmelerin, evlendirmek dairesinin (enterasan görünüşlü, oval, modern bir yapı) olduğu meydanda son buluyor. bu meydan aynı zamanda batum bulvarı'na açılıyor. lazım olursa tourist info'da tam burada. bulvar boyunca ilerlerseniz radisson blu'nun hemen ilerisinde gürcü alfabesinin harflerinin yazılı olduğu alfabe kulesi'ni göreceksiniz. dünyada bunlardan yalnızca 14 tane var. 
radisson blu'nun etrafından dolanınca muhteşem tiyatro meydanı görünüyor. rengarenk balkonlu apartmanlar, yüksek sütunlu tiyatro binası, peyzaj harikası bir meydan, ortasında kadın heykellerinin göğüs uçlarından akan suyla dolan bir çeşme. meydanın solunda ikinci el eşya satan dükkanlar ve antikacılar var. 
meydanı geçince konsolosluk binasının karşısında ömrümde gördüğüm devasa meydanlardan biri çıkıyor. spiral taş banklar, yerden fışkıran sular, sanki romalı eli değmişçesine mermerden yükselen binalar..

meydanın yukarısındaki muhteşem otelin kulesinin yanındaki caddeden çıkıp sola dönünce batum'da en çok hoşuma giden yere gelmiş olucaksınız: batumi piazza. londra'daki covent garden'dan esinlenilmiş kubbeli, kemerli, saat kuleli bir meydan. içinde şık bir restoran,  bir de british tarzı bir pub var. burada akşamları canlı müzik, dans gösterileri falan düzenleniyor, hareketli bir yer.burdaki restoran, şıklığına göre makul fiyatlara sahip, yerel bira 8,5 lari, kokteyller birazcık daha pahalı 12-18 lari arası, yemekler 10 lari civarında, alkolsüz içecekler 1-3 lari, hizmetse kusursuz. garsonlar ingilizce de türkçe de konuşuyor.
batumi piazza akşam bir guinness içip müzik dinlemek ve kafa dağıtmak için muhteşem.

batum binaların çok, insanların az olduğu bir yer. iş merkezleri, güzel dükkanlar, bürolar, ofisler, yeminli mali müşavirler yok, güzel ama fakir bir şehir. erkeklerin çoğu işsiz, kadınlar ya köy bakkallarını çağrıştıran "mağaza"larda çalışıyorlar ya da fuhuş işinde. namusuyla çalışan yok mu derseniz, başlıca geçim kaynağı bu derim size sadece. 

batum'un akşamı için çok güzel diyorlar, görünüşünden de belli ama ben görmediğimden yorum yapamıyorum. kumar şehrin en temel eğlencesi. her yer casinolarla dolu. insanlar akın akın kumar oynamaya geliyorlar buraya. ucuz denilebilecek bir şehir aynı zamanda, dışarda yeme-içme işi turistlerin tekelinde olduğundan o pek ucuz sayılmaz genede. içki ve sigara müthiş ucuz. örneğin bir marlbora 2 lari, bir bira sahilde bir kafede 3 lari. kötü alışkanlıklara sahip biri için (kumar, kadın, içki, sigara dörtlüsü:)) akşamları bir cennet herhalde. normal bir vatandaş içinse türkiye'nin 20 dakika uzağında modern bir avrupa şehri görme şansı, üstelik de güzelinden.

batum: gürcistan'ın tatil şehri, türkiye'nin günübirlik eğlence yeri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder