Sayfalar

18 Temmuz 2013 Perşembe

dedem.

küçükken şu kocaman barbie bebek evlerinden isterdim. banyosunda minik küveti, pencelerinde pembe panjurları, salonunda koltukları, minik minik makyaj malzemeleri, saç kurutma makineleri, mutfağında bulaşık makineleri vardı hani. ne kadar istesem de annem alamazdı: dedem yaptı. kendi elleriyle harcını kardığı, kapılarını pencelerini yaptığı, bahçesine çiçekler ektiği evin avlusunda yine kendi elleriyle yaptığı atölyesinde sadece benim için çatısını çaktı, odalarını dizdi, minik eşyalarını oydu kocaman aletleriyle ve elleriyle . benim ahşaptan tatlı ilkel barbie evim. birinin benim için uğraşarak didinerek özenerek yaptığı tek şey belkide oydu. sadece, ağlayan küçük bir kız çocuğunu gülümsetebilmek için.
beyaz tenli, kırmızı yanaklı, sessiz bir adamdı. pencere kenarına oturup bulmaca çözerdi, adem ve havva ile ilgili hikayeler anlatır ağlardı, bisikletine atlar tarlaya gider akşam olana kadar çalışırdı, kışlık takım elbiseleri hep üzerinde kasketi hep başında. 17 yaşındaki köpeği patraş'a artık  kendi kendine yemek yiyemediği için ekmeğini sütle ıslatır, elleriyle yedirirdi. dolaplar ve kapılar yapardı, üstlerine desenler oyardı, sonra onları masmavi boyardı.
yazları köyde yapacak bir şey yoktu ve benim en büyük zevkim dedemin çalışmasını izlemekti. ahşaptan çıkan talaşları süpürmeme izin verir, artan parçaları oynamam için bana verirdi. kuzenimle kümeste serçe yakalardık sonra avuçlarımız içinde kalbi korkuyla güm güm atan serçeleri eve götürür oraya hapsetmek isterdik, bizi azarlayıp dışarı bırakırdı kuşları. iyi kalpli bir insandı. çalışkandı.
15-16 yaşlarında köydeki zenginlerin koyunlarını otlatan bir çobanken annanemi görmüş, sevmiş, evlenmişler. sen oralarda yapamazsın, iş yapmayı beceremezsin diye gitmesi için yol parası vermeyenlere inat gitmiş, 30 sene almanya'da inşaatlarda marangozluk yapmış, minnacık bir odada bir başına yaşamış, kazandığı her kuruşu köye göndermiş, 30 yılın sonunda tarlaları, bağları ve bahçeleri olan zengin bir adam olarak geri dönmüş. ama kimseye kin gütmemiş, ekmeğini paylaşmış da yemiş. öyle yüreği açık ve art niyetsiz bir adamdı.
çocukluğumun bir parçası, şu yaşımın bir hatırası.
şimdi dedem yok. iyi bir insan bu dünyada yaşamıyor artık. umuyorum gökyüzünde bir yerlerde minnettarlığımızı ve sevgimizi duyabiliyor ve cennetin kapılarının onun için açılacağı günü ağlamaklı gülümseyişi ile huzur içinde bekliyordur. hoşçakal ve her şey için teşekkürler..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder