dik çatılı, sivri kuleleriyle kuzeyi, sabahın en erken saatinde 30 derecenin üzerindeki sıcaklığı, caddelerde pareolarıyla gezen incecik sarışın kızları, az katlı, pastel boyalı avlulu minik evleriyle güneydeki sahil kasabalarını hatırlatıyor insana.
batum'un dış mahalleleri sefalet içinde, öyle fakir, komünist dönemden kalan çok katlı apartmanların dış cepheleri ya teneke ile ya plastikle kapatılmış yağmur girmesin soğuğu tutsun diye, insanda bir merhamet duygusu uyandırıyor. modern karadeniz sahiliyse insanın içinden bir kıskançlık dalgası geçmesine sebep oluyor; birkaç kilometre ötesinde aynı sahil bomboş, kıyı köyleri karadenizin korkunç mimarisiyle düzensiz, boyasız, estetik olmayan her şeye örnek olabilecek kadar zevksiz uzayıp gidiyor.