Sayfalar

23 Ağustos 2013 Cuma

salzburg

içinden nehir geçen bir şehrin kötü olma ihtimali var mı? salzburg zamanın durakladığı bir minik ütopya gibi.
kuş sesleri ve temiz hava. rüzgar esmiyor, arabalar sessizce süzülüp gidiyor geniş caddelerden, belki şehrin kendisi yemyeşil değil ama ansızın bir orman bölüyor yürüyüşü uzakta tepelerden, nehir çamurdan akıyor ama masmavi bir denize ve ötesindeki dağlara bakar gibi dalıp gidiyor insan. sanki herkes uykuya dalmış da bir ben dolaşıyorum sokaklarda ve caddelerde: kalabalığa inanamıyor gözlerim, çıt çıkmıyor koca şehirde.

haziran. sıcak, şehri kaz tüyü bir mont gibi sımsıkı sarmış. meydanlardaki termometreler öğlen saatlerine doğru 38 dereceyi gösteriyor, dağlardan doğru bir rüzgar eser de sıcağı dağıtır belki diye bekliyor insan ama boşuna: yaprak dahi kıpırdamıyor, gökyüzünde tek bir beyaz bulut yok.